Skip to content
| SUBSCRIBE | BECOME A MEMBER | JOBS

Turkey is pushing ahead with plans to double its coal power capacity with 30 new coal power stations despite major health impacts and costs linked to the country’s existing coal fleet. A new analysis by the Health and Environment Alliance (HEAL) finds that the health impacts of coal pollution in Turkey currently generate economic costs of up to 10.9 billion EUR (or up to 99.37 billion Turkish Lira) annually, which is equivalent to up to 27% of its annual health expenditure. HEAL and seven leading Turkish health and medical organisations call for a coal phase out, as an essential step to protect people’s health, achieving cleaner air and tackling climate change[1]. 

According to HEAL’s new Chronic Coal Pollution Turkey report, the 28 coal plants operating in 2019 caused a significant health burden, with nearly 5,000 premature deaths, 26,500 cases of bronchitis in children, 3,000 preterm births, and over 1,4 million workdays lost to illness. The report also details numbers on health impacts and costs of mercury, given that coal plants are a top emission source. Mercury exposure may reduce children’s IQ, and consequently decrease their educational and working achievements over a lifetime, with implications for society and the economy overall[2].

“Pollution from coal power plants puts everyone at risk of cardiovascular diseases, stroke, chronic obstructive pulmonary disease, lung cancer as well as acute respiratory infections. But it particularly affects those most vulnerable – pregnant women, children, the elderly, those already ill or poor. There’s a real need to increase the understanding of how energy choices are linked to our health”, explains Anne Stauffer, Director for Strategy and Campaigns at the Health and Environment Alliance (HEAL). 

In Turkey, the health and climate toll of emissions from coal-fired power stations are currently not considered in the country’s energy policy-making processes. Chronic Coal Pollution Turkey puts forward a set of recommendations for policy-makers and health professionals on achieving an energy transition for better health and protecting the climate. 

Asst. Prof. Dr.  Melike Yavuz from HASUDER said: “For an informed and transparent dialogue, the Turkish government has to start reporting power plant and sectoral emissions data. Health and medical organisations have to engage more in economic and public health debates on the health impacts and costs of coal and energy production, and health ministries and health actors should have a place at the table in energy, climate, and clean air decisions.”

 Funda Gacal, Consultant on Energy and Health, Turkey for HEAL, added: “New coal power plant  projects have to be abandoned swiftly, and a coal phase out planned, as part of a commitment to preventing disease and future pandemics. Moving towards healthy energy is also a necessity if we are to limit the worst health impacts from climate change.”

Read the full report here.

Sağlık ve Çevre Birliği HEAL (Health And Environment Alliance) tarafından 4 Şubat Dünya Kanser Günü’nde yayınlanan Türkiye’de Kronik Kömür Kirliliği: Kömürün Sağlık Yükü ve Kömür Bağımlılığını Sonlandırmak raporu, termik santrallerden kaynaklı hava kirliliğinin yarattığı sağlık sorunları ve bunun mali yüküne dikkat çekiyor. Türkiye’de santral bazında sağlık etkilerini ve buna bağlı maliyetleri hesaplayan ilk çalışma olan rapor, kömür santrallerinin yarattığı kirliliğin her yıl yaklaşık 53.60milyar TL’ye sağlık maliyetinin olduğunu ortaya koyuyor.

2019’da Türkiye’de işletmede olan linyit, taş kömürü veya asfaltit kullanan 28 adet büyük elektrik santralini (100 MW ve üzeri kurulu güce sahip inceleyen raporun başyazarı, HEAL Türkiye Sağlık ve Enerji Politikaları Kıdemli Danışmanı Funda Gacal, “2019’da Türkiye’nin sağlık harcamaları 201 milyar TL olarak açıklandı. Bu meblağının yüzde 27’si ise kömür kaynaklı sağlık sorunlarına harcandı” diyor.

Rapor ayrıca, santrallerin yarattığı hava kirliliğinin Türkiye ve 70’ten fazla ülkeye toplam maliyetinin yaklaşık 99 milyar TL olduğu tahmin ediliyor.

11 MİLYON 300 BİN HASTA GEÇİRİLEN GÜN

Kömürlü termik santraller pek çok kronik ve akut hastalığın nedeni. 2019’da bu santraller Türkiye’de 26 bin 500 çocuk bronşit vakası, 3 bin erken doğum, 3 bin 230 yetişkin bronşit vakası, bununla birlikte 11 milyon 300 bin hasta geçirilen güne ve hastalık nedeniyle 1,4 milyon iş günü kaybına neden oldu.

GÜNDE 13 KİŞİ HAVA KİRLİLİĞİNDEN ÖLÜYOR

Kömürlü termik santrallerin yol açtığı erken ölümler de raporun temel bulguları arasında yer alıyor. Buna göre, 2019 yılında bu santraller yaklaşık 5 bin erken ölüme neden oldu, yani günde ortalama 13 kişi kömürün yarattığı kirlilik nedeniyle hayatını kaybetti. Türkiye’de elektrik üretiminin kömürden sağlanmaya devam ettiğini belirten Funda Gacal, sözlerini şöyle sürdürüyor: “19 GW’lık mevcut kurulu kömür gücüne ek olarak toplam 33 GW’lık 30 yeni kömürlü termik santral projesi bulunuyor.Bu Santrallerin ortalama ömrü en az 40 yıl. Bu nedenle, her bir yeni kömürlü termik santral yıllar boyunca insan sağlığına zarar veren bu emisyonlarda kilitlenmeye yol açacak. Bu durum, diğer sektörlerin hava kirletici emisyonlarını azaltma çabalarını da boşa çıkarır.”

FİLTRE TEK BAŞINA ÇÖZÜM DEĞİL

Raporun başyazarı Gacal, filtre sistemlerinin de çözüm olmadığını söylüyor: “Hava kirliliğine yol açan kömürlü termik santrallerin bazılarının filtreli olduğunu tespit ettik. Ama en iyi filtre sistemleri dahi bacalardan yayılan hava kirleticilerini yalnızca bir noktaya kadar azaltabildikleri için kronik hava kirliliğine çözüm olmuyor. Filtreler ayrıca CO2 salınımını engellemiyor, yani kömürün iklim değişikliğini tetiklemedeki rolünü azaltmıyor. Filtrelerin yanı sıra kömür türü, enerji içeriği ve kazan teknolojisi de bacalarından salınan hava kirletici emisyonları etkiliyor. Ayrıca baca çapı ve yüksekliği gibi, baca tasarım unsurları kirliliğin dağılımında rol oynuyor.”

ÇÖZÜM ‘SAĞLIKLI ENERJİ’YE GEÇİŞ

Çalışma, Türkiye’de kömürlü termik santral emisyonlarından kaynaklanan sağlık ve iklim maliyetlerinin enerji politikaları oluşturma süreçlerinde dikkate alınması gerektiğini vurguluyor. Halk Sağlığı Uzmanları Derneği’nden (HASUDER) Yrd. Doç. Dr. Melike Yavuz da bu ihtiyacın altını çiziyor: “Bilgi akışının sağlanması, şeffaf bir diyalog kurulması ve sağlık etki değerlendirmesi yapılabilmesi için, kömürlü termik santraller başta olmak üzere tesis bazında hava ve suyu kirleten tüm emisyon verilerinin kamuya açılması gerekiyor. Sağlık ve tıpta uzmanlık kuruluşları kömür ve enerji üretiminin sağlık üzerindeki etkileri ve maliyetleri konularında her zamankinden daha çok endişe duyuyor. Karar vericiler de bu tartışmalarda yer almalı, sağlık etkilerini değerlendirmek için elini taşın altına koymalı.”

Raporda politika yapıcılara öneriler şöyle sıralanıyor:

  • Mevcut ve eskimiş kömürlü termik santrallerin en kısa sürede kapatılması ve yenilerinin inşa edilmemesi.
  • Sağlık ve çevre etki değerlendirmeleri ile bilinçli enerji seçimleri yapılması.
  • Elektrik sektöründen kaynaklanan emisyonların şeffaf bir şekilde raporlanarak veri şeffaflığının artırılması ve bunların bilimsel olarak değerlendirmesine izin verilmesi.
  • Sağlık istatistikleri ve ilçe düzeyindede hastalık vakalarına ilişkin istatistiklerin kamuoyuyla paylaşılması.
  • Ekonomi, enerji ve çevre mevzuatları ve stratejilerini birbirleriyle ilişkilendirilerek enerji sektörü planlamasının geliştirilmesi ve uzmanların, halkın katılımına izin verilerek şeffaflığın artırılması.
  • Sürdürülebilir yenilenebilir enerji ve enerji tasarrufu biçimlerinin tercih edilmesi.
  • Paris İklim Anlaşması’nın onaylanması ve iddialı bir Ulusal Katkı Beyanı (NDC) ile yenilenebilir enerji kaynaklarının paylarının artırılmasına dair hedeflerinin belirlenmesi.

Raporda ayrıca enerji, iklim ve temiz hava konularının görüşülüp, karara bağlandığı masalarda Sağlık Bakanlığı ve sağlık aktörlerinin yer alması gerektiğine vurgu yapılıyor.

RAKAMLARLA KÖMÜRÜN SAĞLIK ETKİSİ

  • 4 bin 818 erken ölüm
  • 3 bin 70 erken doğum
  • 26 bin 500 çocukta bronşit vakası
  • 3 bin 230 yetişkinde yeni bronşit vakası
  • 5 bin 664 hastane başvurusu
  • 237 bin 37 astım ve bronşit semptomu gösterilen gün (astım hastası çocuklarda)
  • 1 milyon 480 bin iş günü kaybı
  • 11 milyon 300 bin hasta geçirilen gün 

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Note to editors

Chronic Coal Turkey FAQs can be found here in English and here in Turkish

[1] Supporting organisations

  • Association of Public Health Specialists in Turkey (HASUDER)
  • Association of Doctors for Environment in Turkey
  • Climate Change Policy and Research Association (CCPRA)
  • Turkish Medical Association (TMA)
  • Turkish Thoracic Society
  • Turkish Respiratory Society (TÜSAD)
  • Yuva Association

[2]

HEAL briefing on mercury and health in the Western Balkans

EEA report Mercury in Europe’s environment

Chronic Coal, Mercury and IQ press release (in Turkish)

 

Contact

Elke Zander, Communications and Media Coordinator, elke@env-health.org +32 487 596 539

Funda Gacal, Consultant on Energy and Health, Turkey, funda@env-health.org +90 506212186

Lauri Myllyvyrta, Center for Research on Energy and Clean Air (CREA) – technical report, lauri@energyandcleanair.org

Back To Top